DİĞER
"Çağla İlk ve Misal Adnan Yıldız'ın Baden-Baden Kunsthalle'deki –görmediğim– ilk sergileri pat diye Ece Ayhan’dan yola çıkıyordu; Devlet ve Tabiat. Son sergileri ise bunu tersyüz ediyor: Tabiat ve Devlet."
"Bu zeminde daha yapılacak çok şey var. Her şeyin başında 'Unutulmuş Yazarlar Sözlüğü' geliyor ki, bu ilgi alanına yol göstersin. İyi, kötü, önemli ve önemsiz ne varsa onlar tasnif edilmeli, bir yandan akademi, diğer yandan sivil araştırmacılar edebiyat tarihimizi yenilemek için didinmeliler."
"İzmirli Rum, Rosa Lilia Cilia LaCorte Hanım ile Şam doğumlu Osmanlı subayı Asaf Kadri Bey’in kızları, 1925 Beyrut doğumlu, ancak nüfusunda annesinin isteğiyle doğum yeri olarak 'İzmir' yazan yazar, ressam ve düşünce insanı Etel Adnan bile isteye gitti."
Pandemide tiyatro salonları kapandı, ama sanatçılar salonsuz kalmadılar. Mahkeme salonlarında olanlardan bazıları: Metin Akpınar, Müjdat Gezen, Yılmaz Odabaşı, Ruhi Karadağ, Burak Aydoğduoğlu, Aydan Canbula, Levent Üzümcü, Ağaçkakan, İzinsiz, Mehmet Özer, Genco Erkal...
“İstanbul şimdi Başvekil Sayın Adnan Menderes’in büyük gayretiyle ikinci defa fethedilmektedir. Fatih Bizans’a karşı zafer kazanmıştı. Menderes İstanbul’daki ıstıraba, avareliğe, dağınıklığa ve derbederliğe karşı bir medeniyet zaferi kazanmıştır.”
Arkadaş Mektupları, bir kuşağın öyküsü olarak da okunabilir. Bugün a dergisi denince akla gelen isimlerden üçünün mektupları peş peşe okunduğunda, 1950’lerin ortasından 1970’lere değin bir kuşağın neler yaşadığını görmek mümkün
"Hem 17 Haziran’da hem Beyaz Ev’de haritasız, pusulasız, tüketime sırtını dönmüş, coğrafyasız, kimliksiz, eşya ve nesne biriktirmeyen, kütüphanesi olmayan bir yazar var."
Bilinen akımların, zaafların, kolaycılıkların uzağında kendine yakalanmamaya ant içmiş bir daimi kaçak olarak yazar... Yazarı tanımlamak için onun gibi özgün bir tavra ihtiyacı olacaktır eleştirmeye yeltenenlerin
Şair Saramago'nun şiirleri de tıpkı romanları gibi okunduktan sonra kolay kolay unutulacak türden değil... Belki de Neşe'nin çevirmenleri Işık Ergüden ve Zarife Biliz ile çeviri süreci üzerine konuştuk...
Adnan Gerger, Ses ve Sus romanını anlattı: Kendi varlığını, ötekinin kimliğini yok etme üzerine kurulu ve muktedir olmaya buna koşullanmış devlet, 'ses'e karşı her zaman tetikte kalmış. 'Ses'i her zaman yok edilecek düşman olarak bellemiş.
Bağımsız ve alternatif yayınevleriyle söyleşilerimiz, Antonio Negri, Félix Guattari, Silvia Federici Charlotte Perkins Gilman gibi birçok yazarın gözden kaçmaması gereken metinlerini Türkçeye kazandıran Otonom Yayıncılık ile devam ediyor
Kendimi hep Varlık'ın yazarı olarak gördüm. Her ne kadar Memet Fuat'ın yönettiği Yazko Edebiyat'ta “gerçek anlam”da yazarlığım başlamışsa da, yazarlığımın “şekillendiği” yer Varlık dergisidir
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.